Can Dost Birnur Şener’in Ardından
Her ölüm kelimelerin tükendiği yerdir, acını hiç bir kelimeye sığdıramazsın…
Avaz avaz ağladım ölümüne Birnuşum. Ne zihnim, ne de yüreğim kabullendi yokluğunu, oysa uzunca zamandır zaten yok gibi yaşadın işte ben bu isyanla ağladım avaz avaz.
Ne özel ne güzel ne duru bir insandın. Eminim yaşama direnme şeklinle hayatı da kendine hayran bırakıyordun, bunca sıradan yaşamların içinde kaç öykü vardı ki seninkine benzeyen.
Hikayeni ilk duyduğumda inanamamıştım, seni tanımalıydım hatta tanıtmalı anlatmalıydım.
Duyduklarım okuduklarım ne kadar azmış oysa senin çokluğunda..
Seni en güzel yerlerde misafir etmeyi düşünürken telefonda sizde kalırsam gelirim oteller soğuk geliyor bana demiştin de sevincim kaçlara katlanmıştı.
Uzun manton, başörtün, parlak zeki bakışların ve sıcacık gülüşünle tam bir Anadolu kadınıydın. Çağın çok ilerisinde bir bilince sahip olduğunu konuştukça anlayacak aklımın alamadığı yerlerde susacaktım. Şarap kadehlerimizi sık sık vuracaktık hayata teşekkür diye. Biz iki kadın görünmez ve kopmaz bağlarla bağlanacaktık birbirimize.
Bu ülkede kadın olmak eğer zeki ve akıllıysan ne kadar zordu. Sonradan anlayacaktım sana yapılan bu haksızlıklarla daha da direnç kazandığını.
Evet Birnuşum her şeye direndin istediğin gibi var oldun ama tüm engeller kalkınca savaşın da bitti.
Biz kadınlar hatta insanlar belki de karşımızda düşman varsa ölümüne savaşırız da her şeyi tüm özgürlüğümüzü elde ettiğimizde öylece kala kalırız. Yenilginin en büyüğünün kendimize yenilmek olduğunu ilk kez sende fark etmiştim. Özgür ruhun ve zihnin ne çok bahaneler bulmuştu. Getiremedim seni Antalya’ya Birnuşum. Çeltikçi’yi, çocuklarını bırakıp hayalini kurduğum portakal çiçekleri kokan evde oturtamadım seni, dilim de varmıyor ama ihanetin en büyüğünü hak ettiğin hayal ettiğin yaşama geçememekle kendine yaptın. Avazımın isyanı bundandı Birnuşum.
Tek tek oluşturduğun kanatlarını istediğin yönde çırpabileceğin ve hatta aşkla yaşayabileceğin bir hayatın olurdu.
Biliyorum ki; korkusuzca ve özgürce kanatlarını çırpanlara kendi semalarını gök kubbeyle buluşturanlara hayat sunuyor ödülünü. Tek avuntum Fakir’in kıyısında (Fakir Baykurt) olman yine. Bertan abimle (Bertan Onaran) çoktan tanışmışlardır ve sen yanındaki iki gülüşünle mutluluğun en doruklarındasındır.