Yok Öyle Karanlıkta Savrulmak
Kendini sevmeyen, birbirini sevmeyen iyi ve güzel olanı kendine layık görmeyen bir toplum ne yaratabilir ki…
Nefes almayı karın doyurmayı yaşamak sanan; sanatın kültürün hiçbir dalından beslenemeyen, yaşadığı acizliği ona dayatanları, ahmakça savunan bir toplum için ne yapabiliriz ki…
Gittikçe ayrışıyoruz birbirimizden.
Cahilliği, mağduriyeti, zavallılığı, vizyonsuzluğu seçmiş insanların seçimleri bizim de neşemizi, hayallerimizi, sevinçlerimizi yok ediyor. Yaşam kalitemizi bozuyor.
Çocuk yıllarım dahil hayatımın her döneminde fırsat eşitliğini savundum. Adil olmak, yardımlaşmak, paylaşmak neredeyse kutsalım oldu. Yaşamın kalitesini yükseltmek için çabaladım ama olmadı.
Siz kazandınız. Bu ülke karanlıkta, sevgisizlikte, cehalette direniyor.
Artık üzülmek, enerji kaybetmek yok! Ben de yaşamakta ısrar ediyor ve direniyorum. Benim gibi düşünen, çabalayan, sevincini, neşesini kaybeden tüm emekçi arkadaşlarımı da enerjilerini yükseltmeye; hayatı ıskalamamaya çağırıyorum.
Emin olun doğa sizi kucaklayacaktır. Koşun, coşun! Şahane kitaplar var okunacak, şahane filmler, biyografiler var izlenecek ve muhteşem arkadaşlar, dostlar var ellerini uzatacak.
N’olur çaldırmayın enerjinizi!
Bizim ışığımız parlamalı, kahkahalarımız da çınlamalı ki hayat da anlamını bulmalı.